Twitter’da nefret ve nefret söylemi: Çalışma, tweet’ler ve eylemler arasındaki bağlantıyı gösteriyor
Ne yazık ki, Twitter’daki nefret dolu ve kışkırtıcı yorumlar, denetleme ve hesap yasaklamalarının hafifletebileceği, ancak asla ortadan kaldıramayacağı sürekli bir olgudur. İlgili tweet’ler ile veri sahiplerine yönelik gerçek saldırılar arasındaki olası etkileşimler bir süredir soruşturma konusu olmuştur. Şimdi, yeni bir çalışma, Twitter’daki homofobik bir uyarı kelimesi ile queer cinsiyet kimliklerine sahip kişilere yönelik saldırılar arasındaki bağlantıyı inceledi. Washington Post bunu bildirdi.
Tweet’lerde ve saldırılarda yığınla nefret söylemi
Network Contagion Research Institute (NCRI Inc.) şirketi, yanlış bilgilerin web’de yayılmasını ve bunun siyaset, iş dünyası ve toplumun diğer alanlarıyla etkileşimini analiz ediyor. Yeni bir NCRI analizi, tweet’lerdeki İngilizce ‘groomer’ teriminin sıklığı ile eşcinsel karşıtı saldırılar arasında istatistiksel bir korelasyon sağlıyor. “Tımarcı” argo ifadesi (başlangıçta köpek kuaförü gibi bir tür hayvan bakıcısı), özellikle gey karşıtı insanlar arasında, geylerin çocuklara cinsel istismar amacıyla yaklaşma olasılığının yüksek olduğu önyargısına atıfta bulunur (buna benzer Web üzerinden bir başlangıç için Almanca ifade ‘siber bakım’). Ancak böyle bir birikime dair bir kanıt yoktur. Bununla birlikte, bu önyargı, nüfusun azınlığı arasında devam etmektedir.
Elon Musk devralmadan önce Twitter, ‘damat’ terimini nefret söylemi olarak sınıflandırdı ve kullanımına sert önlemler aldı. NCRI, Musk’ın kısa mesaj hizmetini devralma niyetini açıklamasından bir süre sonra bu terimin kullanımının hızla arttığını tespit etti. Kullanım, satın alma işleminden bu yana, özellikle Kasım 2022’nin sonlarında Colorado’daki çoğunlukla gey bir gece kulübünde meydana gelen silahlı saldırılar gibi queer karşıtı saldırıların ardından artmaya devam etti.
Eyleme kadar karşılıklı pekiştirme
Musk, Ekim 2022’nin sonlarında Twitter satın alımını tamamlayıp şirketin CEO’su olduğunda, NCRI, Twitter’da günlük olarak en yüksek ikinci kez “bakıcı” ifadesini kaydetti. NCRI’den Alexander Reid Ross, The Washington Post’a verdiği demeçte, o zamandan bu yana geçen aylarda, queer cinsiyet kimliklerine sahip kişilere yönelik saldırılarda ve terimin kullanımında buna karşılık gelen bir artış olduğunu söyledi. Bugüne kadarki en yüksek tek günlük kullanım, 4.000 kez, siyasi saikli şiddet suçlarının bir kaydının eşcinsel karşıtı saldırıların en yüksek zirvesini bildirdiği gün bulundu (7 saldırı bildirildi). Musk yönetimi altında, Twitter’daki nefret söylemine yönelik kontroller kaldırıldı ve ilgili terimleri içerme kuralları gevşetildi.
Önerilen Haber Amaçlı İçerik
Onayınız ile harici bir anket (Opinary GmbH) buraya yüklenecektir.
Anketleri her zaman yükle
Anketi şimdi yükle
Çalışmanın sonuçları nedensel bir bağlantı kurmuyor – bu nedenle Twitter’da artan nefret söylemi, şiddet içeren suçların nedeni değil; ve bu tür eylemler, daha sonra Twitter’da gösterilenler gibi (önceden var olmayan) düşmanca bir tutum oluşturmaz. Daha ziyade Twitter gibi platformlar, (uzun süredir devam eden) ön yargılarını duyurmak isteyen ve bu tavrının doğruluğunu ve haklılığını akranları nezdinde teyit etmek, buna uygun olgular hazırlamak veya potansiyel mağdurlar aramak isteyenler için bir faaliyet alanı oluşturmaktadır. ve onları karalamak. NCRI, bu karşılıklı güçlendirme ivme kazandığında, kelime seçiminin giderek daha şiddetli hale gelebileceğini gözlemledi. Sonuç olarak, birisinin sözleri ve eylemleri takip etmeye karar vermesi – yani sözlü tartışmadan tüm uygun yargıları, talepleri ve gerekçeleri aldığı için bunu yapmak için ‘ilham alması’ daha olası hale gelir.
İsyanlar tweet’lerle de duyurulur
NCRI ayrıca Twitter’da rapçi Ye’yi (eski adıyla Kanye West) çevreleyen tartışmada Yahudi karşıtı küfürlerle benzer bağlantılar gördü. Rapçi başlangıçta Twitter’da Yahudi karşıtı nefret söylemi nedeniyle engellendi. Elon Musk, devralmadan sonra hesabını yeniden etkinleştirdi, bunun üzerine Ye yine Yahudi karşıtı açıklamalarda bulundu ve hemen tekrar bloke edildi. Tweet’lerde gözlemlenen Yahudi karşıtı ifadeler, yalnızca aşağılayıcı terimler veya hakaretler değil, aynı zamanda Yahudilerin daha çok tercih edilen konumlara sahip oldukları veya dünya hakimiyetini arzuladıkları türden (dilsel olarak göze çarpmayan) ipuçları gibi Yahudi karşıtı önyargılarla da ilgiliydi.
NCRI patronu Joel Finkelstein, Washington Post’a verdiği demeçte, NCRI’nin dünya çapındaki protestolarda ve ayaklanmalarda da bu tür bağlantıları gözlemlediğini söyledi. Örneğin, ‘apartheid’ veya ‘sömürgecilik’ gibi terimlerin birikimi gerçek huzursuzluktan önce gelir. Devletler arasındaki silahlı çatışmalar bazen sadece Twitter’da özel olarak yorumlanmakla kalmaz, aynı zamanda gerçek bir söz savaşına dönüşür ve çatışma bir ‘medeniyetler savaşına’ dönüşür.
(iki)
Haberin Sonu