bilimsel
Üye
Türk oyuncular 2000’lerin başında birfazlaca tanınan oyunun fakat korsan versiyonlarını oynayabiliyordu. Zira büyük yayıncı ve dağıtımcı şirketler oyunlarını oynamaya can atan bu tutkulu kitleyi görmezden geliyordu. 2012 yılında küresel oyun şirketi Riot Games, League of Legends oyunu ile Türkiye pazarına girdi. yıllar boyunca yapılan yatırımlar Türk oyuncuların tutkusuyla birleşti ve günümüzde Türkiye, küresel arenada oyun ve espor pazarının en değerli oyuncularından biri haline geldi.
7 yıl Nintendo Türkiye’nin Genel Müdürlük nazaranvini yürüten Hasan Çolakoğlu, 2012’de Riot Games’e geçerek, şirketin dünyadaki 6. ofisini İstanbul’da açmıştı. Türkiye’de oyun ve espora en çok yatırım yapan şirket olan Riot Games, bu yıl ülkemizdeki 10. yaşını kutluyor.
“Oyuncu tecrübesini yerelleştirerek kalıcı bir topluluk oluşturmak istedik”
Oyunun yerelleştirilmesi esnasında Türk oyunculara bu alandaki en yeterli hizmeti sunmaya odaklandıklarını belirten Hasan Çolakoğlu, “bu biçimdelar bu biçimde bir hizmetin örneği yoktu. Yaptıklarımız oyuncuların o güne dek hiç karşılaşmadıkları cinsten şeylerdi ve bunun karşılığını da çabucak aldık. LoL süratle büyüyerek Türkiye’deki en büyük oyun ve espor oldu.” dedi.
“Oyuncu ruhunu işimize yansıttık”
“League of Legends 2012’de Türkiye’de çıkmadan evvel, dışarıdan oyuncu dayanak uzmanlarıyla çalışmamak üzere kendime has bir fikirle çıkageldim. Dedim ki, ‘Burada 30 Riotçuyuz ve hepimizin oyuncuların yaşadıklarını daha âlâ anlamasını istiyorum.’ Herkes olağan işlerinin yanı sıra günde 20-30 oyuncu bileti cevaplıyordu. Sunucular ortası hesap transferlerinden bu biçimdelar faal olan “Tribunal” (oyuncu tahkim) sistemine dair meselelere kadar her şey bizden soruluyordu. Riot tarihinde bu biçimde bir şeyin öbür bir yerde denendiğini sanmıyorum.”
İlk başta yalnızca Hasan Çolakoğlu’ndan ibaret olan ofis, oyun Türkiye’de çıktığında 30 şahsa, vakit arasındayse 60 şahsa kadar büyüdü. Bir yandan ofis büyürken başka yandan da Riot Games büyüyordu. Büyüyen şirketi ve oyuncu tabanını yansıtacak değişiklikler yapmanın vakti artık gelmişti.
Çolakoğlu, 2016 yılında Riot’un Los Angeles’taki genel merkezine geçerek gelişen pazarlar genel müdürü oldu. Gelişen pazarlara Brezilya’dan Türkiye’ye, Rusya’dan Meksika’ya biroldukça ülke dahildi. Bu ülkelerdeki kültürler ve topluluklar her ne kadar farklı olsa da oyunculuk tecrübeleri oldukça benzeşiyordu. Çolakoğlu hususla ilgili, “Oyuncuların hepsi en nihayetinde birer oyuncu. Farklı lisanlardan yahut hükümetlerden kaynaklanan zorluklarla karşılaşabiliyoruz ancak Vietnam’daki ve Türkiye’deki oyuncuların internet kafede oyun oynama tecrübelerini kıyasladığınızda bunların aslında tıpkı olduğunu görürsünüz.” açıklamasını yaptı.
“Hala yapılacak tonla işimiz var”
Hâlâ yapılacak tonla işleri olduğunu vurgulayan Çolakoğlu; “Tüm oyuncuların yolda olan oyun ve cümbüş eserlerimizden azami düzeyde keyif alabilmeleri için yayıncılık uğraşlarımıza her zamankinden de epeyce ehemmiyet veriyoruz. Bu da tüm ofis durumlarımızı işine tutkuyla bağlı yeni Riotçularla doldurmamız manasına geliyor. Riotçuları bölgelerindeki oyuncularla yakınlaştırmak için yeni ofisler açmaya devam ediyoruz. Yani Türkiye, Brezilya, Japonya yahut yuvamız olarak gördüğümüz bir diğer ülkedeki ofislerimizin, oyuncu tecrübesini en büyük evvelari haline getirmek emeliyle birlikte çalışmaları için şirketimizin işleri yürütme biçimini sürekli değiştiriyoruz.” dedi.
7 yıl Nintendo Türkiye’nin Genel Müdürlük nazaranvini yürüten Hasan Çolakoğlu, 2012’de Riot Games’e geçerek, şirketin dünyadaki 6. ofisini İstanbul’da açmıştı. Türkiye’de oyun ve espora en çok yatırım yapan şirket olan Riot Games, bu yıl ülkemizdeki 10. yaşını kutluyor.
“Oyuncu tecrübesini yerelleştirerek kalıcı bir topluluk oluşturmak istedik”
Oyunun yerelleştirilmesi esnasında Türk oyunculara bu alandaki en yeterli hizmeti sunmaya odaklandıklarını belirten Hasan Çolakoğlu, “bu biçimdelar bu biçimde bir hizmetin örneği yoktu. Yaptıklarımız oyuncuların o güne dek hiç karşılaşmadıkları cinsten şeylerdi ve bunun karşılığını da çabucak aldık. LoL süratle büyüyerek Türkiye’deki en büyük oyun ve espor oldu.” dedi.
“Oyuncu ruhunu işimize yansıttık”
“League of Legends 2012’de Türkiye’de çıkmadan evvel, dışarıdan oyuncu dayanak uzmanlarıyla çalışmamak üzere kendime has bir fikirle çıkageldim. Dedim ki, ‘Burada 30 Riotçuyuz ve hepimizin oyuncuların yaşadıklarını daha âlâ anlamasını istiyorum.’ Herkes olağan işlerinin yanı sıra günde 20-30 oyuncu bileti cevaplıyordu. Sunucular ortası hesap transferlerinden bu biçimdelar faal olan “Tribunal” (oyuncu tahkim) sistemine dair meselelere kadar her şey bizden soruluyordu. Riot tarihinde bu biçimde bir şeyin öbür bir yerde denendiğini sanmıyorum.”
İlk başta yalnızca Hasan Çolakoğlu’ndan ibaret olan ofis, oyun Türkiye’de çıktığında 30 şahsa, vakit arasındayse 60 şahsa kadar büyüdü. Bir yandan ofis büyürken başka yandan da Riot Games büyüyordu. Büyüyen şirketi ve oyuncu tabanını yansıtacak değişiklikler yapmanın vakti artık gelmişti.
Çolakoğlu, 2016 yılında Riot’un Los Angeles’taki genel merkezine geçerek gelişen pazarlar genel müdürü oldu. Gelişen pazarlara Brezilya’dan Türkiye’ye, Rusya’dan Meksika’ya biroldukça ülke dahildi. Bu ülkelerdeki kültürler ve topluluklar her ne kadar farklı olsa da oyunculuk tecrübeleri oldukça benzeşiyordu. Çolakoğlu hususla ilgili, “Oyuncuların hepsi en nihayetinde birer oyuncu. Farklı lisanlardan yahut hükümetlerden kaynaklanan zorluklarla karşılaşabiliyoruz ancak Vietnam’daki ve Türkiye’deki oyuncuların internet kafede oyun oynama tecrübelerini kıyasladığınızda bunların aslında tıpkı olduğunu görürsünüz.” açıklamasını yaptı.
“Hala yapılacak tonla işimiz var”
Hâlâ yapılacak tonla işleri olduğunu vurgulayan Çolakoğlu; “Tüm oyuncuların yolda olan oyun ve cümbüş eserlerimizden azami düzeyde keyif alabilmeleri için yayıncılık uğraşlarımıza her zamankinden de epeyce ehemmiyet veriyoruz. Bu da tüm ofis durumlarımızı işine tutkuyla bağlı yeni Riotçularla doldurmamız manasına geliyor. Riotçuları bölgelerindeki oyuncularla yakınlaştırmak için yeni ofisler açmaya devam ediyoruz. Yani Türkiye, Brezilya, Japonya yahut yuvamız olarak gördüğümüz bir diğer ülkedeki ofislerimizin, oyuncu tecrübesini en büyük evvelari haline getirmek emeliyle birlikte çalışmaları için şirketimizin işleri yürütme biçimini sürekli değiştiriyoruz.” dedi.