Narışkin: Batı, elektromanyetik dalgalarla insan beynini denetim etmeye çalıştı
Russia Today (RT) televizyonuna demeç veren Narışkin, Küba’daki ABD’li diplomatların ‘akustik saldırılara’ maruz kaldığına dair haberler hakkında konuştu.
Narışkin, “Sovyet bilimsel ve teknik istihbaratında bu alanda çalışmaya başladım. Bundan dolayı bu bilimsel araştırma alanıyla ilgilendim ve bu biçimde bile Batı’nın elektromanyetik dalgalarla insan zihnini denetim etmek ve davranışlarını etkilemek de dahil insan beynini nasıl etkileyebileceğini faal olarak araştırdığını biliyorum” tabirlerini kullandı.
2016 ve 2017’de Küba’daki, 2018’de ise Çin’deki ABD’li diplomatlarda ‘Havana sendromu’ belirtileri görüldüğü belirtilmişti. Bu bahiste ABD basınında Moskova’ya sıkça suçlama yöneltilirken Rusya Dışişleri Bakanlığı argümanların büsbütün saçma ve tuhaf olduğunu vurgulamıştı.
‘ABD istihbaratının koronavirüsün menşeiyle ilgili raporu profesyonellikten uzak’
Narışkin, ABD istihbaratının koronavirüsün menşeiyle ilgili raporunun profesyonellikten uzak olduğunu, çünkü raporda politize edilmiş değerlendirmeler yer aldığını söylemiş oldu.
“Kısa bir süre evvel, ABD istihbarat topluluğu koronavirüsün menşeiyle ilgili fazlaca muğlak, politize edilmiş değerlendirmeler içeren bir rapor yayınladı. olağan olarak bu, istihbarat için olağan değil ve profesyonellikten büsbütün uzak” diyen Narışkin, bunun ABD istihbarat topluluğunun faaliyetlerini politize etmeye yönelik gayretlerin yol açtığı krizin bir kararı olduğunun altını çizdi.
Rus istihbaratının da koronavirüsün menşei konusunu takip ettiğini lakin virüsün laboratuvarda üretildiğini gösteren hiç bir ispat elde etmediklerini belirten Narışkin, “Bu niçinle biz, bence bilim dünyasının büyük kısmının bağlı kaldığı, virüsün tabiatta oluştuğuna ait görüşe bağlıyız” tabirlerini kullandı.
ABD istihbarat servislerinin koronavirüsün menşei hakkındaki bulgularını özetleyen evrakın kapalılığı kaldırılmış bir versiyonu, 27 Ağustos’ta ABD istihbaratı tarafınca yayınlanmıştı. Evrakta, ABD istihbarat servislerinin virüsün menşei konusunda ortak bir sonuca varmadığı ve görüşlerinin hala farklı olduğu belirtilmişti.
Dokümanda, ABD istihbarat topluluğunun, Çin hükümet yetkililerinin hastalık ortaya çıkmadan evvel yeni virüs hakkında bilgi sahibi olmadığı ve ABD istihbaratının Çin’in yardımı olmadan koronavirüsün menşeine ait sonuncu bir açıklamayı büyük olasılıkla yapamayacağı kaydedilmişti.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Russia Today (RT) televizyonuna demeç veren Narışkin, Küba’daki ABD’li diplomatların ‘akustik saldırılara’ maruz kaldığına dair haberler hakkında konuştu.
Narışkin, “Sovyet bilimsel ve teknik istihbaratında bu alanda çalışmaya başladım. Bundan dolayı bu bilimsel araştırma alanıyla ilgilendim ve bu biçimde bile Batı’nın elektromanyetik dalgalarla insan zihnini denetim etmek ve davranışlarını etkilemek de dahil insan beynini nasıl etkileyebileceğini faal olarak araştırdığını biliyorum” tabirlerini kullandı.
2016 ve 2017’de Küba’daki, 2018’de ise Çin’deki ABD’li diplomatlarda ‘Havana sendromu’ belirtileri görüldüğü belirtilmişti. Bu bahiste ABD basınında Moskova’ya sıkça suçlama yöneltilirken Rusya Dışişleri Bakanlığı argümanların büsbütün saçma ve tuhaf olduğunu vurgulamıştı.
‘ABD istihbaratının koronavirüsün menşeiyle ilgili raporu profesyonellikten uzak’
Narışkin, ABD istihbaratının koronavirüsün menşeiyle ilgili raporunun profesyonellikten uzak olduğunu, çünkü raporda politize edilmiş değerlendirmeler yer aldığını söylemiş oldu.
“Kısa bir süre evvel, ABD istihbarat topluluğu koronavirüsün menşeiyle ilgili fazlaca muğlak, politize edilmiş değerlendirmeler içeren bir rapor yayınladı. olağan olarak bu, istihbarat için olağan değil ve profesyonellikten büsbütün uzak” diyen Narışkin, bunun ABD istihbarat topluluğunun faaliyetlerini politize etmeye yönelik gayretlerin yol açtığı krizin bir kararı olduğunun altını çizdi.
Rus istihbaratının da koronavirüsün menşei konusunu takip ettiğini lakin virüsün laboratuvarda üretildiğini gösteren hiç bir ispat elde etmediklerini belirten Narışkin, “Bu niçinle biz, bence bilim dünyasının büyük kısmının bağlı kaldığı, virüsün tabiatta oluştuğuna ait görüşe bağlıyız” tabirlerini kullandı.
ABD istihbarat servislerinin koronavirüsün menşei hakkındaki bulgularını özetleyen evrakın kapalılığı kaldırılmış bir versiyonu, 27 Ağustos’ta ABD istihbaratı tarafınca yayınlanmıştı. Evrakta, ABD istihbarat servislerinin virüsün menşei konusunda ortak bir sonuca varmadığı ve görüşlerinin hala farklı olduğu belirtilmişti.
Dokümanda, ABD istihbarat topluluğunun, Çin hükümet yetkililerinin hastalık ortaya çıkmadan evvel yeni virüs hakkında bilgi sahibi olmadığı ve ABD istihbaratının Çin’in yardımı olmadan koronavirüsün menşeine ait sonuncu bir açıklamayı büyük olasılıkla yapamayacağı kaydedilmişti.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.