Yakın vakitte yapılan bilimsel araştırmalara bakılırsa; buğday, arpa, çavdar üzere tahıllarda bulunan gluten isimli proteinin ince bağırsak tarafınca emilememesi kararı ortaya çıkan çölyak hastalığı, bayanların üreme sıhhati ve gebelik sonuçlarını olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, açıklanamayan kısırlık hadiselerinin kıymetli bir kısmından çölyak hastalığının sorumlu olduğuna dikkat çekiyor.
Konuya ait açıklamada bulunan Bayan Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Selçuk, “Son senelerda yapılan bilimsel çalışmalarda bayanların üreme sıhhati ve gebelik sonuçları üzerinde çölyak hastalığının olumsuz etkisinin sanıldığından daha önemli boyutlarda olduğunu görüyoruz. Birinci dikkat cazip bulgu; açıklanamayan kısırlık sorunu olan çiftlerde çölyak hastalığının olağan popülasyona bakılırsa yaklaşık olarak 6 kat daha fazla görülmesi” dedi.
Çölyak hastalığı yumurtalık rezervini olumsuz etkiliyor
Bebek sahibi olmak isteyip olamayan çiftlerin çölyak hastalığı açısından değerlendirilmesinin büyük ehemmiyet taşıdığını söyleyen Bayan Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Selçuk, “Çölyak hastalığı kimi bayanlarda yumurtaların düzgün büyüyüp çatlamasına mani olduğu için olağan yollarla gebelik oluşma ihtimali azalabiliyor. Çölyak hastalığı olan bayanlarda rahim iç zarı olumsuz etkilendiği için, embriyonun rahim iç zarına tutunma ve yerleşme ihtimali azalıyor. Çölyak hastalığının yumurta rezervi üstündeki muhtemel olumsuz tesiri niçiniyle bayanların daha erken yaşlarda menopoza girmesine de niye olabiliyor” diye ekledi.
Bebeğin anne karnında kaybedilme riski 5 kat artıyor
Selçuk, bayanlarda çölyak hastalığının gebelik devrinde de epey önemli sorunlara niye olabileceğini hatırlattı: “Gebelik periyodunda, çölyak hastalığı olup glutensiz diyetle tedavi edilmeyen bayanlarda düşük ve erken doğum riski 1,5 – 2 kat artıyor. Birebir biçimde çölyak hastalığı olup tedavi görmeyen bayanlarda gebelik sırasında bebekte gelişme geriliği görülme riski de 2,5 kat daha yüksek. Dahası, anne karnında bebeğin kaybedilme riski 4-5 kat artabiliyor. Öte yandan çölyak hastalığının tanısı hakikat vakitte konulduğunda ve çölyak hastalığı için gerekli tedavilere vaktinde başlandığında, belirtilen riskli durumların görülme ihtimalinin hayli önemli biçimde azaldığını da unutmamak gerek.”
Çölyak hastalığının tek aktif tedavisi: Glutensiz beslenme
Glutensiz uzmanlığıyla bilinen besin markası Schar Türkiye’nin Beslenme Proje Müdürü Uzm. Dyt. İrem Fazilet de Türkiye’deki çölyak hastalarının oranına dikkat çekerek diyet sürecinin tedavideki ehemmiyetini vurguladı. Fazilet, “Türkiye’de teşhis aldığı bilinen 700 bini aşkın Çölyak hastası bulunuyor. Lakin bu sayı, sırf yüzde 10’luk bir bölüme karşılık geliyor. Çölyak hastalığı teşhis edildikten daha sonra diyete ahenk sürecinde izlem, çölyak hastalığındaki tüm olumsuz sıhhat tesirlerini ortadan kaldırmak için ziyadesiyle kıymetli. Bu noktada Schar Türkiye olarak teşhis ve diyete ahenk süreçleri için bir fazlaca çalışma yürütüyoruz. Teşhis müddetini kısaltmak ismine nizamlı olarak sıhhat profesyonelleri ve bireylere yönelik eğitimler, canlı yayınlar düzenliyoruz. Bilhassa risk kümeleri içinde bulunan birinci derece aile yakınları, diyabet ve tiroid üzere kronik hastalıkları bulunan bireylerin kesinlikle çölyak açısından taranmalarını sağlıyoruz. Çölyak hastalığının tek faal tedavisi glutensiz beslenme olduğundan, bilhassa yeni teşhis almış şahısların diyete ahenk süreçlerini kolaylaştırmak epey değerli. Bu noktada da Çölyaklı bireylerin bu süreci en kolay biçimde atlatmaları ve hayat kalitelerini güzelleştirmek maksadıyla her ay fiyatsız beslenme eğitimleri düzenliyoruz” dedi.
Konuya ait açıklamada bulunan Bayan Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Selçuk, “Son senelerda yapılan bilimsel çalışmalarda bayanların üreme sıhhati ve gebelik sonuçları üzerinde çölyak hastalığının olumsuz etkisinin sanıldığından daha önemli boyutlarda olduğunu görüyoruz. Birinci dikkat cazip bulgu; açıklanamayan kısırlık sorunu olan çiftlerde çölyak hastalığının olağan popülasyona bakılırsa yaklaşık olarak 6 kat daha fazla görülmesi” dedi.
Çölyak hastalığı yumurtalık rezervini olumsuz etkiliyor
Bebek sahibi olmak isteyip olamayan çiftlerin çölyak hastalığı açısından değerlendirilmesinin büyük ehemmiyet taşıdığını söyleyen Bayan Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Selçuk Selçuk, “Çölyak hastalığı kimi bayanlarda yumurtaların düzgün büyüyüp çatlamasına mani olduğu için olağan yollarla gebelik oluşma ihtimali azalabiliyor. Çölyak hastalığı olan bayanlarda rahim iç zarı olumsuz etkilendiği için, embriyonun rahim iç zarına tutunma ve yerleşme ihtimali azalıyor. Çölyak hastalığının yumurta rezervi üstündeki muhtemel olumsuz tesiri niçiniyle bayanların daha erken yaşlarda menopoza girmesine de niye olabiliyor” diye ekledi.
Bebeğin anne karnında kaybedilme riski 5 kat artıyor
Selçuk, bayanlarda çölyak hastalığının gebelik devrinde de epey önemli sorunlara niye olabileceğini hatırlattı: “Gebelik periyodunda, çölyak hastalığı olup glutensiz diyetle tedavi edilmeyen bayanlarda düşük ve erken doğum riski 1,5 – 2 kat artıyor. Birebir biçimde çölyak hastalığı olup tedavi görmeyen bayanlarda gebelik sırasında bebekte gelişme geriliği görülme riski de 2,5 kat daha yüksek. Dahası, anne karnında bebeğin kaybedilme riski 4-5 kat artabiliyor. Öte yandan çölyak hastalığının tanısı hakikat vakitte konulduğunda ve çölyak hastalığı için gerekli tedavilere vaktinde başlandığında, belirtilen riskli durumların görülme ihtimalinin hayli önemli biçimde azaldığını da unutmamak gerek.”
Çölyak hastalığının tek aktif tedavisi: Glutensiz beslenme
Glutensiz uzmanlığıyla bilinen besin markası Schar Türkiye’nin Beslenme Proje Müdürü Uzm. Dyt. İrem Fazilet de Türkiye’deki çölyak hastalarının oranına dikkat çekerek diyet sürecinin tedavideki ehemmiyetini vurguladı. Fazilet, “Türkiye’de teşhis aldığı bilinen 700 bini aşkın Çölyak hastası bulunuyor. Lakin bu sayı, sırf yüzde 10’luk bir bölüme karşılık geliyor. Çölyak hastalığı teşhis edildikten daha sonra diyete ahenk sürecinde izlem, çölyak hastalığındaki tüm olumsuz sıhhat tesirlerini ortadan kaldırmak için ziyadesiyle kıymetli. Bu noktada Schar Türkiye olarak teşhis ve diyete ahenk süreçleri için bir fazlaca çalışma yürütüyoruz. Teşhis müddetini kısaltmak ismine nizamlı olarak sıhhat profesyonelleri ve bireylere yönelik eğitimler, canlı yayınlar düzenliyoruz. Bilhassa risk kümeleri içinde bulunan birinci derece aile yakınları, diyabet ve tiroid üzere kronik hastalıkları bulunan bireylerin kesinlikle çölyak açısından taranmalarını sağlıyoruz. Çölyak hastalığının tek faal tedavisi glutensiz beslenme olduğundan, bilhassa yeni teşhis almış şahısların diyete ahenk süreçlerini kolaylaştırmak epey değerli. Bu noktada da Çölyaklı bireylerin bu süreci en kolay biçimde atlatmaları ve hayat kalitelerini güzelleştirmek maksadıyla her ay fiyatsız beslenme eğitimleri düzenliyoruz” dedi.